Gazeteler ve exper bilgileri içeren dergilerde, dijitalleşmeyle ilgili başlıklar gündeme taşınıyor. İş dünyası ve ekonomistler, çalışmaları hızlandırmak ve verimliliği artırmak için dijitalleşmenin (dijital dönüşüm) yayılmasını istiyorlar. Devlet mevkileri ve siyaset de dijitalleşmenin önemini anlamış ve yaygınlaşması için stratejiler geliştiriyor.

Dijitalleşme kelimesini kullandığımız zaman ne anlıyoruz? Niçin ekonomi ve siyaset bu konuya bu kadar yoğunlaşıyor. Yani dijitalleşmenin geri dönüşü tam anlamıyla nedir?

Dijital dönüşüm, dijitalleşme ile başlayan değişim sürecidir. Buradaki karmaşıklık, dijitalleşme terimi (bir süreç (process) anlamdına) ile dijital dönüşüm arasındaki bulanık ayrımdır.

Dijital dönüşüm, devlet, toplum, iş ve bilimin tabanını oluşturan dijitalleşme sürecine verilen isimdir. Temelinde teknik ve sosyal bir hareketliliği açıklayan bir terimdir. Dijitalleştirmeye yönelik yeni teknolojiler, yeni olasılıklar ve dolayısıyla yeni beklentiler oluşturmaktadır.

Bu beklentiler piyasayı etkileyen tüketiciler tarafından belirlenir. Piyasa ise beklentilere karşılık verecek (araştırma yoluyla) inovasyona ihtiyaç duyar. Gerekli araştırmalar ise devlet tarafından finanse edilebilir. Bu şekilde teknoloji gelişmeye devam eder ve bundan dolayı teknik gelişim dijital olmeyi besleyerek ilerler.

Ama bildiğiniz yaşadığınız üzere yeni bir yöntem veya uygulamaya devreye girmeye başlayınca, eski modeller askıya alınır. Bu evrensel kanun, dijital sektördeki tüm ürün ve hizmetler için de geçerlidir.

Yeni teknolojiler yürürlüğe girdiğinde (eskilerden daha iyi olduğundan dolayı) herkes bu teknolojileri en kısa zaman da kullanmak isteyeceklerdir. Bundan dolayı da ‘yeni’ teknoloji, toplumda standard bir teknoloji haline gelir. Veee döngü tekrar başlar. Yukarıda anlatılan bu döngü dijital dönüşümün ilerleme garantisidir.

Durduğunuz an yeni teknolojiler ileri geçer ve toplumu yönlendirir. Örnek mi istiyorsunuz… Cep telefonu pazarına hakim olan akıllı telefonları düşünün. Veya (dizüstü) bilgisayarlarda görüntü ve ses standartlarına bakın. Dijitalleşme birçok teknolojiyi tamamen değiştirmiştir. Ve dijitalleşmenin motoru olan dijital dönüşüm geriye doğru bir adım atmaya izin vermez.

Şimdiye kadar dijital dönüşümün en çekirdek tanımını anlattım. Şimdi de dijitalleşme den dolayı oluşan bir pazar hakkında bilgi vereyim.

Son zamanda kamamuoyunda veri yönetimi giderek artan bir rol oynamaktadır. Google gibi devler veriler üzerinde duruyor, algoritmaları ile arama sonuçlarında neleri görebileceğimizi belirliyorlar. İstihbarat servisleri ve pazar araştırma enstitüleri, ün geçtikçe artan miktarda verileri kullanmasalardı bugün olduğu gibi hareket edemezler. Yani tk satıda… Bu tip kuruluş ve şirketler dijitalleşme yi tam olarak kullanıyorlar.

Bu durum yeni sorunlara yol açar, örneğin kişisel bilgilerin korunması veya bir şirket veya kuruluşun ne kadar bilgiye sahip olması gerektiği ile ilgili. Bu konuda dijital dönüşüm devleti aktif olmaya zorladı ve düzenleme getirmesini sağladı (EU-DSGVO). Yani dijitalleşme bilgi koruma kavramını temelden değiştirdi.

Bireysel şirket için, dijital dönüşüm, verileri dijitalleştirmenin yeterli olmadığı anlamına gelir. Kağıt tasarrufu yapmak ve daha hızlı ve daha kolay iletişim kurmak önemli bir adımdır. Ancak müşterilerin beklentileri dijital ortamda karşılayabilmek için şirketlerin fikirlerini değiştirmeleri gerekiyor.

Şirketler dijital dönüşümü bireysel yaşaması ve sonuçlarını web sitelerine, Webshoplarına ve diğer dijital platformlarına yakından ilgilenerek yansıtmaları gerekmektedir. Dijital dönüşümün altyapısı kurulu olduğunda, nasıl kullanıldığına dair bakmak gerekir. Bu nedenle aşağıdaki alanlarda istikrarlı bir büyüme sözkonusudur:

  • Yazılımların ve uygulamaların kullanımı
  • Dijital servis kullanımı
  • Verilerin kullanımı
  • Dijital ürünlerin daha da geliştirilmesi
  • Dijitalleştirmeye dayalı yeni katmadeğer üretme yöntemlerinin oluşturulması

Dijital dönüşüm, nihayetinde yeni iş dünyasını şekillendiren unsurdur. Toplumları, çalışma ortamlarını ve devletleri yönetmenin tamamen yeni bir yolunda kademeli bir değişime yol açar. Her bireyin olanaklarını genişletir. Bundan dolayı dijital dönüşümün olup olmayacağı veya nasıl olacağı sorusu söz konusu değil. Daha çok dijital dönüşüm bireylerin ve siyasetin belirli koşullar üzerinde hemfikir olmasını gerektirir. Hedef olarak da, bireyler veya şirketlerin dijitalleşmenin faydalarından kopmasını önlemek olmalıdır!