Korona virüsü birçok insanı korkutuyor. En büyük şirkettlerden küçük şirketlere kadar, kriz ekipleri kurulur ve günde birkaç kez yöneticilerle toplantılar yapılır. Tüm şirketleri eşit derecede endişelendiren şey ise bulundukları büyük bir belirsizlik ortamıdır. Müşteriler satın almıyor, tedarik zincirleri kırılıyor, hisse senedi fiyatları düşüyor. Yöneticiler Korona Krizinde nasıl davranmalıdır?

Sars salgını, finansal kriz veya korona virüsü olsun: insanlar kendilerini emniyetsiz hissediyor. Sağlıklarından ve işlerinden korkuyorlar. Bu gibi krizlerde, bir grup yetkili var ki, her an profesyonel davranma mecburiyetindedir. Bu grubun ismi: yönetici dir. Mutlak bir belirsizlik ortamında hareket etmelerine rağmen şirketi virüsten dolayı kaynaklanan ekonomik olumsuzluklardan korumak, çalışanlarına güven vermek ve aynı zaman sakin olmak zorundadırlar çünkü şu an, hiç kimse durumun nasıl gelişeceğini tahmin edemiyor!

Birçok yönetici krizden olumsuz etkileniyor. Bundan dolayı yöneticiler sınırlı ölçüde hareket ediyor ve yanlış kararlar verebiliyor. Ve böylece Sars-CoV-2, iyi bir liderlik testi haline geliyor. Bu belirsizliklere rağmen devam eden ve kriz yöneticisi olarak kendilerini profilleyen kişiler bu testi geçer ve daha yüksek şeyler için hak kazanırlar!

Bu testi geçebilmek için yöneticiler krizde nasıl davranmalı? Korkularını nasıl kontrol altına almalı? Çalışanlarınızla ne hakkında ve nasıl konuşmalısınız? Bu yazıda özellikle bulunduğumuz korona pandemisi zamanında şirketlere yardımcı olduğunu düşündüğüm dört tavsiyeyi sizler ile paylaşmak istiyorum!

1: Haber akımını kontrol edin

Yöneticiler belirsizlik içeren bu günlerde sakin kalmalıdır. Nedeni: Yöneticiler ofiste rol modelleri olarak algılanır! İnsanlar, daha yüksek statüye sahip insanlara kendilerine örnek alma eğiliminde bulunurlar. Yani yönetici karşı tarafa huzurlu yansıyor ise, çalışanlar da daha sakin bir tutum sergilerler.

Korona virüsü yeni bir vaka olduğundan dolayı gelişim hakkında düzenli olarak bilgi sahibi olmanız tavsiye edilir. Ancak bu bilgi akışından dolayı yöneticiler, korona virüsü hakkında çok fazla endişelenmemeli ve paniğe düşmemeliler. Bunun için belirli süre bilgi akışını kapatmak ve şirket işlerine odaklanması tavsiye edilir. Örneğin bir sonraki projeyi hazırlayarak veya operasyonel konular üzerinde çalışmak gibi.

Korona krizini bir değişim projesi (Change Project) olarak anlamanız önerilir çünkü ikisininde ileriye dönük belirsizlikler mevcuttur! Bu şekilde yöneticiler bilinen yapıları kullanarak krizi daha yönetilebilir hale getirmelerini sağlar ve mevcut duruma çaresizce maruz kalmaz! Korona kriz yöntemleri hakkında belki çok bilgi bulamazsınız ama değişim projeleri hakkında yeterince bilgi mevcuttur.

2: Yasal durumu bilin

Kriz dönemlerinde yöneticilerin çalışanlarına karşı özel yasal bakım yükümlülükleri vardır. Çalışanlardan her türlü sağlık riskini uzak tutmak için, bir yönetici ileriye dönük bir risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür. Enfeksiyon riskini azaltmak için mevcut korona krizine örnekler: insanları selamlamak için el sıkışmaktan kaçının, girişte ve tuvaletlerde dezenfekte bulundurun, sadece video konferans yoluyla toplantılar yapın veya şirket merkezinde işgücünü uygun bir şekilde ev ofisine göndererek azaltın.

Yöneticiler bu yasal çerçeveyi ihlal ederse, önemsiz bir suç olarak değerlendirilmemektedir. Sağlık korumasını uygulamayı unutan şirketler para cezası riski altındadır. Çalışanların sağlığıyla ilgili bu yasal sorumluluk sadece bir kriz görev masasına veya insan kaynakları departmanına aktarılamaz. Ayrıca, Enfeksiyonları Koruma Yasası’nın hükümlerini kasıtlı olarak ihlal edenler 25.000 avro (Almanya için geçerli) para cezasına çarptırılacaktır. Daha da kötüsü: Kasıtlı olarak patojenleri yayanlar, beş yıla kadar hapse girmeyi bekleyebilirler.

Yöneticiler hassas bir dengeyi yönetmesi gerekir. Bir yandan, işin mümkün olduğunca sorunsuz devam etmesini sağlamak ve çalışanlar arasında panik önlenmeli. Öte yandan, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı nedeniyle çalışanlarının işteki sağlıklı kalmalarına dikkat etmelilerdir.

Önemli Not: Enfeksiyon Koruma Yasasının gereklilikleri dikkate alınması elzem olan dengeleme eylemidir, çünkü bu yeni virüs bulunduğumuz pandemide hasta çalışanlar için katı raporlama gereklilikleri ve karantina düzenlemeleri öngörmektedir. Bu, yetkililer tarafından şirketin geçici olarak kapatılmasına bile yol açabilir.

3: Bir ağızla konuşun

Bu krizdeki en önemli gelişmeler hakkında açık iletişim esastır! Yöneticiler, çalışanlarına yönelik krizi ne basitleştirmeli ne de dramatize etmelidir. Çalışanlarla objektif bir iletişim tarzı tercih edilmelidir. Örneğin: Satışların önümüzdeki haftalarda azalabileceğini erkenden çalışanlarınıza söylerseniz, panik ortamı oluşturmanın aksine, çalışanlara netlik sergilemiş ve yönlendirmede bulunmuş olursunuz. Burada dikkat etmeniz gereken kural şudur: Her ayrıntı açıklamak değil, daha çok önemli noktalara odaklanmak önemlidir!

Tüm yönetimin, çalışanlarla tek bir sesle konuşması önemlidir. Aksi takdirde güven kaybı oluşur ve dedikoduya sebep olur. Bu nedenle şirketinizin iç ve dış iletişimi, yakın koordinasyon içinde birlikte çalışmalıdır. Çalışanların medya aracılığıyla dahili bir mesaj alması hoş olmaz ve güven sıkıntısına sebep olur!

Kriz dönemlerinde, yöneticiler daha fazla, özellikle çalışanlar ile, iletişimde bulunmalıdır. Bu yaklaşım, özellikle karantinaya girmiş olan bir çalışanınız varsa sahada önem kazanır! Böyle bir durumda, yöneticiler aktif olarak temasa geçmeli ve nasıl ilerleyeceklerini belirlemelidirler.

Çalışanlar ile iletişimde yöneticiler her zaman her şeyi bilmek zorunda değildir! Şirkette belirsizlikler olan noktalar varsa sakince iletilmesi gerekir, ancak belirsizlikleri netleştirmek için neler yapıldığını da söylemeniz gerekir. Yani yöneticiler tarafından iletilecek mesaj son derece netdir: “Ne olacağını bilmiyoruz, ama ne yapılması gerektiğini gayet iyi biliyoruz.

4: Bir kriz planı hazırlayın

Acil bir durum meydana gelirse ve bir çalışan korona virüsüyle enfekte olursa, bir kriz planı yardımcı olur. Almanya’daki şirketler genellikle bir kriz planı yapmak zorunda değildir. Ancak hizmetleri vazgeçilmez olan şirketler hariç tutulur. Örneğin: enerji veya telekomünikasyon şirketleri gibi.

Acil eylem planları, teknik sorunlar, afetler veya salgın hastalıklara bakılmaksızın operasyonların her zaman sürdürülmesini sağlanmalıdır. Kuş ve domuz gribi salgınından bu yana, acil durum planları genel anlamda tasarlanmıştır (Almanya için geçerli). Burada önemli olan, şirketteki temel işlevlerin – çalışanlar karantinada olsa bile – devam etmesi gerektiğidir.

Örneğin Lufthansa yönetimi bazı çalışanların ev ofisine gitmesine karar verdi. Bu şekilde, şirket de potansiyel olarak enfekte olabilecek daha az insan bulunuyor. Bundan dolayı çalışanları evden çalışabilmeleri için teknik olarak donatılmıştır. Mümkün olan yerlerde, görevler yedekli olarak tasarlanmıştır.

Virüsün sonuçlarından çok fazla zarar görmeyen şirketler bile, Alman Ticaret Odası’nın kriz süreci için eylemler kitabı tavsiye edildiği gibi en kısa zamanda önemli operasyonel süreçler için sorumluluklar belirlemelidir. Bu uygulamaları koordine etmek için kriz ekibi kurulması da tavsiye edilir.

Sonuç

Bu krizde ilk önce yöneticiler soğuk kanlı kalmalıdır. Korona Virüsü ile ilgili güncel bilgiye sahip olmalı ve çalışanları bilgilendirmeli. Her soruya cevap vermek zorunda olmayan yönetici, çözüm sürecini şeffaf bir şekilde çalışanları ile paylaşmalı. Hizmetleri vazgeçilmez şirketler dışında şirketlerin kriz planı olması kanunen gerekmiyorsa bile, hazırlıklı olmanın çalışanlara güven verdiğini ve paniği engellediğini görürsünüz! Bir kriz planı oluşturmak için ülkeler, şirketler için düzenlediği dosyalar mevcuttur. Bu dosyaları okumanız ve uygulamanız tavsiye edilir. Almanyadaki şirketler için korona eylem planı dosya linkini aşağıda bulabilirsiniz!

Handbuch Betriebliche Pandemieplanung – DGUV