Toplantılar… Kimimiz için zaman kaybı, kimimiz için toplumsal aklın en güçlü hâli. Peki, katıldığımız bu buluşmaları gerçekten etkili hale getirmek mümkün mü? Kısa cevap: Evet. Dijital çağın baş döndürücü hızında, doğru yönetilmeyen bir buluşma, sadece zamanımızı değil, enerjimizi ve motivasyonumuzu da sömürebilir.
Bu makalede, etkin buluşma sanatının derinliklerine inerek, başarılı görüşmeler düzenlemenin anahtarlarını keşfedeceğiz. Bunu yaparken, günümüzün önde gelen CEO’larından, kadim tarihimizin bilge liderlerine uzanan bir yelpazede,farklı çağlardan ve farklı dünyalardan gelen liderlerin çalışma yaklaşımlarını inceleyeceğiz.
Her biri, kendi döneminde bu etkileşimleri bir güç kaynağına dönüştürmeyi başardı. Onlar için bu platformlar, yalnızca konuşmaların yapıldığı anlar değil; vizyonların paylaşıldığı, kararların şekillendiği ve liderliğin derinleştiği stratejik alanlardı. Her biri, kendi döneminde toplantıyı bir güç kaynağına dönüştürmeyi başardı.
Özellikle iş ve dernek hayatında, verimli zaman geçirmek ve zamanı etkili yönetmek artık sadece bir tercih değil, bir gereklilik. Dijitalleşmenin hız kazandığı, çalışma kültürünün yeniden şekillendiği bu dönemde; zaman yönetimi, birlikte çalışma kültürü ve iş dünyasındaki yeni yaklaşımlar, hem kurumsal başarıyı hem de bireysel performansı doğrudan etkiliyor.
Amacım basit: Masanın etrafında oturan herkesin potansiyelini açığa çıkaran, güçlü ve sonuç odaklı buluşmalar tasarlamanıza yardımcı olmak. Unutmayın ki toplantılar, sadece iletişim değil; düzen, amaç ve beraberliğin sınandığı alanlardır.
Podcast olarak dinleyin
Fihrist
Özet
Bu Makale, etkili toplantıların nasıl düzenlenebileceğini çeşitli açılardan ele almaktadır. Günümüz CEO’ları ve tarihi liderlerin yaklaşımları incelenerek, verimli toplantıların evrensel ilkeleri ortaya konulmaktadır. Metin, toplantıların sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda stratejik alanlar olduğunu vurgulamakta ve hazırlık, amaç, netlik ve eylem gibi temel unsurların önemini belirtmektedir. Farklı dönemlerden gelen liderlerin yöntemlerindeki benzerlikler ve farklılıklar karşılaştırılmakta ve bu yaklaşımların günümüzde nasıl uygulanabileceğine dair pratik öneriler sunulmaktadır. Sonuç olarak, metin, toplantıları ortak aklı harekete geçiren ve sonuç odaklı platformlara dönüştürmenin yollarını göstermeyi amaçlamaktadır.
Neden 7’ye 7? Neden CEO’lar ve Tarihi Liderler?
Bu yazıyı hazırlarken kendime şu soruyu sordum: “Toplantıları gerçekten etkili kullanan insanlar kimlerdi?”. Cevapları ararken, önümde iki farklı, ancak şaşırtıcı derecede benzer dünyanın kapıları açıldı. Bir yanda teknoloji çağının öncü liderleri, yenilikleriyle iş dünyasını dönüştüren ve her anını planlı yaşayan CEO’lar… Diğer yanda ise yüzyıllar öncesinden bize ışık tutan, kararlarında adaleti, bilgeliği ve stratejiyi bir araya getiren büyük tarihi isimler.
Peki, neden her iki taraftan da 7’şer isim seçtik? Bu sayı, simgesel bir tercihten ziyade, her iki gruptan da farklı yaklaşımları ve karakteristik özellikleri yansıtan, iz bırakmış örnekleri sunma gayemizden kaynaklanıyor. Onları seçerken özellikle şuna dikkat ettim:
- Farklı dönemlerde yaşasalar da, toplantıyı basit bir buluşma değil, stratejik bir alan olarak gören kişiler olsunlar.
- Sadece yöneten değil, insanlara yön veren, ilham veren ve dönüşüm yaratan liderler olsunlar.
- Yöntemleri ve yaklaşımları, bugünün toplantı kültürüne de uyarlanabilir ve pratik dersler sunabilsin.
Bu iki farklı dünyanın liderlerini bir araya getirerek, toplantı sanatının evrensel ilkelerini ortaya çıkarmayı ve zamanın ötesinden gelen değerli dersleri günümüze taşımayı hedefledim.
Silikon Vadisi’nin Beyin Fırtınası Sırları: Başarılı CEO’lardan Toplantı Taktikleri
Günümüz iş dünyasında bir araya gelişler , artık sadece “gündem okunan” pasif alanlar olmaktan çıktı. Bu ortamlarda kritik kararların alındığı, taze fikirlerin olgunlaştığı ve tüm ekiplerin aynı hedefe kilitlendiği en güçlü stratejik merkezlerden biri hâline geldi. Başarılı liderlerin toplantı yöntemlerini incelediğimizde, dört temel taşın öne çıktığını fark ediyoruz: Netlik, odaklanma, hız ve sorumluluk.“
Peki, devletlri etkileyebilen ve zamanla yarışan bu CEO’lar, toplantılarını bu kadar verimli kılmak için hangi sırları kullanıyor? Gelin, onların ilham veren yaklaşımlarını birlikte inceleyelim…
Jensen Huang (NVIDIA) – İlk ilkelerle düşün
Huang, bir mühendislik zekâsıyla bu görüşmelere yaklaşır. Süslü anlatımlar yerine temel soruyu sorar: “Ne biliyoruz? Ne varsayıyoruz?” Bu yöntem, bulanık fikirleri ayıklayıp kök sebeplere inmenizi sağlar. Bunlar soyut değil, çözüm odaklı olur.
Abigail Johnson (Fidelity) – Fikirleri test et
Bir karar doğru görünüyorsa bile, onun “testten geçmiş” olması gerekir. Görüşmelerde sadece “evet” değil, “ya olmazsa?” sorusuna cevap bekler. Karşı görüşü savunacak bir kişi belirlenir. Böylece kurum içi uyum, sağlıklı çatışmayla güçlendirilir.
Tim Cook (Apple) – Zamanla sınırla
Apple oturumlar 30 dakikadır. Gündem maddeleri net, her biri bir kişiyle ve bir hedefle ilişkilendirilmiştir. Aksi takdirde o konu görüşmeye alınmaz. Bu, kurum kültüründeki disiplinin bir yansımasıdır.
Lisa Su (AMD) – Müşteri masada oturuyormuş gibi düşün
Su, her zaman şu soruyla başlar: “Bu karar müşteriye nasıl dokunacak?” Kullanıcı hikâyeleri ve pazar verileriyle başlayan toplantılar, ekiplerin dış dünyaya karşı daha duyarlı kararlar almasını sağlar.
Sundar Pichai (Google) – Aksiyon olmadan çıkma
Pichai, her toplantının sonunda kimin ne yapacağını ve ne zaman yapacağını netleştirir. “Kim? Ne? Ne zaman?” 48 saat içinde harekete geçilmeyen fikir, raflarda kalmaya mahkûmdur.
Safra Catz (Oracle) – Tek bir metrik etrafında birleş
Catz, karmaşık fikirleri sadeleştirir: Örneğin “Hangi sayıyı iyileştirmek istiyoruz?” Toplantılar sadece o metrik etrafında döner. Bu netlik, büyük ekiplerde kararlılığı artırır.
Satya Nadella (Microsoft) – Uzun dinle, hızlı karar ver
Nadella, takımına önce söz hakkı verir. Sonra konuşulanları özetleyerek kararı açıklar. Böylece herkes duyulduğunu hisseder ama karar süreci uzamaz.
CEO | Yaklaşım | Nasıl Uygulanır | Etkisi |
Jensen Huang | İlk ilkelerle başla | Kök sebepleri ara, varsayımları temizle | Netlik, teknik derinlik |
Abigail Johnson | Karşı görüşü savun | Şeytanın avukatı yöntemiyle argümanları test et | Riskleri erkenden yakala |
Tim Cook | Zamanla sınırlı toplantı | 30 dk kuralı, net gündem | Disiplin, odak, zaman tasarrufu |
Lisa Su | Müşteri odaklı yaklaşım | Kullanıcı hikâyesiyle başla | Dış etki farkındalığı |
Sundar Pichai | Aksiyon zorunluluğu | “Kim – Ne – Ne zaman?” sorularıyla kapanış | Hızlı uygulama, takip garantisi |
Safra Catz | Tek metrik etrafında tartışma | Sadece ölçülebilir başarıya odaklan | Netlik, yalınlık, odak |
Satya Nadella | Önce dinle, sonra karar ver | Uzun dinleme, kısa özet, net karar | Katılım + hız dengesi |
Zamanın Ötesinden Gelen Zeka: İslam Tarihinden 7 Liderin Toplantı Yaklaşımları
Toplantı denince akla ilk olarak bugünün iş dünyası geliyor olabilir. Ancak aslında, bu ve danışma kültürü (şura), İslam tarihinin en güçlü kurumlarından biridir. Bu kültürde bubuluşmalar yalnızca fikir beyanı için değil; adaletin korunması, kararın isabeti ve toplumsal uyumun tesisi için bir araçtı. Ortak yönleri: hikmet, adalet, derinlik ve sorumluluk.
Ömer ibn Hattab (ra) – Hakkı söyleyene alan aç
Hz. Ömer’in yönetiminde bu buluşmalar, herkesin söz hakkına sahip olduğu adil zeminlerdi. “Beni yanlış yolda görürseniz ne yaparsınız?” diye sormaktan çekinmeyen bir liderdi. Eleştiri, yönetimin zaafı değil; cesurca kabul edilen bir iyileştirme gücüydü.
İmam Ebu Hanife – Görüş delilsiz olmaz
Ebu Hanife fikrin kıymeti, sahibinin makamından değil, sunduğu delilden gelirdi. Tartışmalar hiyerarşik değil, bilgi temelliydi. Bu, hem fikri özgürlüğü hem de saygıyı aynı çatı altında barındırıyordu.
Fatıma el-Fihri – Bilgiyle başla, vizyonla bitir
Dünyanın en eski üniversitesini kuran bu öncü lider, öğrenmenin yalnızca bireysel değil, toplumsal da bir mesele olduğunu ortaya koydu. Bu oturumlarda başında ilim, sonunda yön duygusu vardı. Bu da eylemlere anlam ve yön kazandırıyordu.
Selahaddin Eyyubi – Tavırla liderlik et
Tarihin en çetin mücadelelerinden birinde bile nezaketini kaybetmeyen bir liderdi. Toplantılarda saygıyı elden bırakmaz, herkesin fikrine değer verirdi. Zor anlarda bile, sabır ve sükûnetle çözüm bulurdu.
İmam Gazali – Niyet olmadan yön olmaz
Gazali’ye göre, doğru kararın ön koşulu doğru niyetti. Toplantılarda yalnızca “ne yapacağız?” sorusu değil, “neden yapacağız?” sorusu da sorulmalıydı. Bu da yüzeyin altını görmeyi mümkün kılıyordu.
İbn Haldun – Geçmişi gör, sistemi anla
İbn Haldun’a göre bir sorunu anlamanın yolu, onun tekrarlarını ve nedenlerini görebilmekten geçerdi. Toplantılarda yüzeysel çözüm önerilerinden çok, sistemin kökleri konuşulmalıydı. Bu da kalıcı çözümler üretirdi.
Nizamülmülk – Net yapı, net sonuç
Selçuklu veziri olarak, karar süreçlerinde disiplinin ve organizasyonun hayati olduğunu gösterdi. Toplantılar, net gündemle başlar, zaman sınırlaması ve sorumluluk paylaşımıyla biterdi. Bu sistem, yüzyıllar boyu etkisini sürdürdü.
Lider | Yaklaşım | Nasıl Uygulanır | Etkisi |
Ömer ibn Hattab | Hakkı söyleyene alan aç | Eleştiri teşvik edilir, şeffaf ortam kurulur | Güven, adalet ve katılım güçlenir |
Ebu Hanife | Görüş delille savunulur | Hiyerarşi değil, bilgi belirleyicidir | Düşünsel derinlik ve saygı temelli tartışma ortamı |
Fatıma el-Fihri | Bilgiyle başla, vizyonla bitir | Açılışta ilim, kapanışta yön belirlenir | Toplantıdan ilhamla çıkmak, amaç netliği |
Selahaddin Eyyubi | Tavırla liderlik et | Saygı, sabır ve sükûnetle yönetim | Kriz anlarında bile bütünlüğü koruyan ortam |
İmam Gazali | Niyet olmadan yön olmaz | “Neden?” sorusuna odaklanılır | Yüzeyin altına inme, içsel netlik |
İbn Haldun | Geçmişi gör, sistemi anla | Örüntüler analiz edilir, kök nedenler tartışılır | Kalıcı ve stratejik karar alma |
Nizamülmülk | Net yapı, net sonuç | Gündem, zaman ve sorumluluk net olarak belirlenir | Organizasyonel netlik, uygulanabilirlik ve disiplin |
Zamanlar Değişse de Zihinler Buluşur: Günümüzün ve Tarihi Liderlerin Arasında 5 Köprü
Yedi modern ve tarihî lider. Aralarında yüzyıllar, kültürler, teknolojiler ve dünya görüşleri var gibi görünüyor. Ama dikkatle bakıldığında şunu fark ettim. Toplantıya nasıl yaklaştıkları, düşündüğümüzden de birbirine çok benziyor.
Bu bölümde, bu iki farklı dünyanın toplantı anlayışları arasındaki benzerlikleri ve farkları sizler ile paylaşacağım. Hem bugünün kurumları hem de liderlik etmek isteyen herkes için çok değerli ortak noktalar var.
BENZERLİKLER
1. Hazırlık ve netlik olmazsa olmaz
- Nizamülmülk: Net gündem, süre ve sorumluluk dağılımı isterdi.
- Tim Cook: Süreyi sınırlayarak, net hedeflerle konuyu çerçeveler.
Alınacak Ders: Ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, hazırlıksız görüşmler zaman kaybıdır.
2. Eleştiri ve karşı fikir teşvik edilir
- Hz. Ömer, kendisini eleştiren halkı yüceltirdi.
- Abigail Johnson, fikirlere karşı çıkılması için özel bir kişi belirler.
Alınacak Ders: Fikirlerin test edilmediği toplantılar, uzun vadede zayıf kararlar doğurur.
3. Odak noktası dış dünya: Müşteri ya da toplum
- Selahaddin Eyyubi, halkın birliğini ve maslahatını toplantıların merkezine alırdı.
- Lisa Su, toplantıya müşteri hikâyesiyle başlar.
Alınacak Ders: İçeride konuşulanın dışarıdaki hayata etkisi düşünülmeli.
4. Sadece konuşulmaz, harekete geçilir
- Fatıma el-Fihri, oturumları ilimle başlatır, vizyonla kapatır. Bu yön bir harekete çağrıdır.
- Sundar Pichai, 48 saat içinde ilk adımı attırır.
Alınacak Ders: Toplantıdan sonra eylem yoksa, toplantı da yoktur.
5. Niyet, anlam ve bağlam arayışı
- Gazali, “neden yapıyoruz?” sorusunu önceler.
- Safra Catz, her konuyu tek bir metrikle bağlamaya çalışır.
Alınacak Ders: Toplantı bir yön belirleme aracıdır; niyetsiz yön olmaz.
FARKLILIKLAR
1. Modern CEO’lar veriyle karar alıyor, tarihî liderler hikmetle
- CEO’lar sayılara ve metriklere dayanarak ilerliyor (örneğin Oracle, Apple, Google).
- Tarihî liderler ise adalet, maslahat ve ilim üzerinden değerlendiriyor.
2. Modern sistemde hız öncelikli, tarihte ise denge ve süreklilik
- Günümüz toplantıları hız, çeviklik ve uygulama takvimine bağlı.
- Tarihî yaklaşımlar daha çok istişareye, sabra ve uzun vadeli dengeye dayanıyor.
3. Teknoloji farkı = iletişim farkı
- CEO’lar dijital araçlarla bilgiye anında ulaşabiliyor.
- Tarihte ise oturumlar birebir temas, beden dili ve hikmet temelli sözlü etkileşimle yürüyordu.
Bu iki dünyanın farkları kadar benzerlikleri de, toplantının bir teknik değil, bir zihniyet meselesi olduğunu gösteriyor. Bşr oturumu etkili yapan şey sadece yazılım ya da akıllı tahtalar değil; amaç netliği, dinleme kalitesi ve anlam arayışı.
Eski Bilgelik ve Yeni Strateji Nasıl Uyar?
Öğrendik ki, oturumlar ne kadar eski olursa olsun, verimli olanları hep aynı ilkelere dayanır:
Hazırlık, niyet, odak, karşılıklı saygı ve harekete geçme. Peki, bu yazıdaki 14 liderden öğrendiğimiz yaklaşımlar bugünün kurumlarında, ekiplerinde ya da STK’larında nasıl uygulanabilir?
İşte 7 öneriyle özetlenmiş bir uygulama rehberi:
- 1. Toplantıya amaçla girin, netlikle çıkın: Gündem cümlesi şu olsun: “Bu toplantı neden yapılıyor?”. Bitiş cümlesi ise şu: “Kim, neyi, ne zaman yapacak?”.
- 2. Karşı fikirleri teşvik edin, kişileri değil fikirleri tartışın: Herkesin “rahatça karşı çıkabileceği” bir ortam kurun. Sözünüzü savunun ama hakikate yer bırakın.
- 3. 30 dakikayı aşan toplantıya ikinci kez düşünerek girin: Zaman sınırlaması netliğe zorlar. 30 dakikada yapılamayan şey çoğu zaman hiç yapılamaz.
- 4. Toplantıyı dış dünyaya bağlayın: Konu ne olursa olsun, etkilediği kişiyi düşünün:
Bir müşteri, bir çalışan, bir veli, bir vatandaş… Toplantı duvara değil, hayata konuşsun. - 5. İçeriye değil, yukarıya bakın: Niyetinizi kontrol edin: Yalnızca “ne yapacağız” değil, “neden yapıyoruz?” sorusunu da sorun. Niyet; odağı, önceliği ve kaliteyi belirler.
- 6. Her konuyu ölçülebilir bir değere bağlayın: Konuştuğunuz şeyin ölçülebilir çıktısı nedir? Sayılara boğmadan, etkiyi netleştirin.
- 7. Toplantı sonunda 2 dakika sessizlik verin: Bu süre, konuşulanların sindirilmesini sağlar. Sükût, kararları içselleştirmenin başlangıcıdır.
Son Söz: Masanın Etrafında Oturanlar Değil, Masayı Nasıl Kullandığınız Belirleyici
Birçok kişi için toplantılar, ajandadaki bir zorunluluk, zamanı tüketen rutinler ya da kararların ertelendiği alanlardır. Ama bu yazıda gördük ki, önceden planlanmış bir toplantı, hem fikirlerin hem de insanların geliştiği bir zihinsel çalışma alanına dönüşebilir.
Toplantılar aslında bir şeyleri konuşmak için değil, ortak aklı harekete geçirmek içindir. Bazen kısa bir cümle, uzun süredir çözülemeyen bir düğümü çözebilir. Bazen doğru bir soru, tüm yönü değiştirebilir. Bazen de sadece iyi bir dinleyici olmak, bir liderin yapabileceği en güçlü eylem olabilir.
NVIDIA’nın CEO’su ya da Selçuklu’nun veziri olmasak da, hepimizin bir çevresi, bir ekibi, bir masası var. Bu masaları verimli, adil, anlamlı hale getirmek bizim elimizde.
Kalın sağlıcakla…
